Hapag-Lloyd ve Maersk arasındaki yeni ortaklaşa iş, toplam 3,4 milyon konteyner (TEU) kapasiteli ortalama 290 gemilik bir filo havuzundan oluşacak; Maersk %60, Hapag-Lloyd ise %40 oranında vapur kullanacak.
Hapag-Lloyd CEO’su Rolf Habben Jansen “Maersk ile iş birliği yapmak müşterilerimize sunduğumuz kaliteyi daha da artırmamıza destek olacak. Ek olarak, operasyonlarımızdaki verimlilik kazanımlarından ve sektörümüzün karbonsuzlaştırılmasını daha da hızlandırmak için ortak çabalardan yararlanacağız” dedi.
Hapag-Lloyd ve Maersk arasındaki yeni iş birliği, toplam 3,4 milyon konteyner (TEU) kapasiteli ortalama 290 gemiden oluşan bir filo havuzundan oluşacak, Maersk %60’ını, Hapag-Lloyd ise %40’ını konuşlandıracak.
Jensen’in de vurguladığı benzer biçimde, bu gemilerin bir çok daha temiz yakıtları benimsemeye hazır olacak.
Maersk CEO’su Vincent Clerc de “Stratejik yolculuğumuzda ideal okyanus ortağımız olan Hapag-Lloyd ile bu iş birliğine girmekten kıvanç duyuyoruz. Bu işbirliğine girerek, müşterilerimize sektördeki güvenilirlik çıtasını yükseltecek esnek bir okyanus ağı sunacağız. Bu, entegre lojistik teklifimizi güçlendirecek ve müşterilerimizin gereksinimlerini karşılayacak” dedi.
Anlaşmanın bir parçası olarak iki şirket, ağ tamamen devreye girdiğinde %90’ın üstünde program güvenilirliği sağlamak benzer biçimde iddialı bir hedef belirledi. Amaç, hizmet standardını arttırarak limandan limana birçok mühim koridorda transit sürelerini iyileştirmek ve dünyanın en iyi bağlantılı okyanus merkezlerinden bazılarına erişim sağlamak.
Her iki şirket de filolarının karbondan arındırılması mevzusunda emin ve Maersk 2040’ta, Hapag-Lloyd ise 2045’te net sıfıra ulaşmayı hedefleyerek sektördeki en iddialı karbondan arındırma hedeflerini belirlediler.
Bu çabalar, enerji verimliliği iyileştirmelerine ve Hapag-Lloyd tarafınca LNG ve biyoyakıtlar ve Maersk tarafınca metanol dâhil olmak suretiyle alternatif güçle çalışan gemilere mühim yatırımlarla sonuçlandı.
İş birliği anlaşması, Hapag-Lloyd’un Ocak 2025 sonunda THE Alliance’tan ayrılmasıyla sonuçlanacak ve Maersk ile MSC arasındaki yol ayrımına denk gelecek.
“Burada oldukca saydam olmama izin verin, bu bizim için uzun süredir devam eden, güvenilir ve başarıya ulaşmış bir ortaklık olan THE Alliance’a karşı bir karar değildir. Bu, Hapag-Lloyd satın alan hizmetlerimizi sağlam ve esnek bir ağda oldukca daha yüksek operasyonel kalite ile eşleştirerek müşterilerimiz için daha da fazla kıymet üretmemizi sağlayacağına inandığımız yeni bir şey inşa etmek için bir sonraki adımdır” diyen Jensen, bu hareketin Hapag-Lloyd için stratejik bir yön değişikliğini temsil etmediğini belirtti.
Jensen, “Hat taşımacılığına ve bununla yakından bağlantılı terminal ve iç operasyonlara tamamen odaklanmış durumdayız. Lojistik entegratörü olmak benzer biçimde bir niyetimiz yok. Sadece Maersk ile kalite ve sürdürülebilirlik tutkumuzu paylaşan, benzer düşünen bir ortak bulduğumuza inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Süreler uzadıkça yükler riske giriyor
2024 yılı süresince Maersk ve Hapag-Lloyd, mevcut ittifaklarından yeni operasyonel işbirliğine geçişi dikkatlice planlayacaklarını söylemiş oldu.
Açıklanmış olduğu suretiyle, iş birliği 7 ticareti kapsayacak: Asya/ABD Batı Kıyısı, Asya/ABD Doğu Kıyısı, Asya/Orta Doğu, Asya /Akdeniz, Asya/Şimal Avrupa, Orta Doğu – Hindistan/Avrupa ve Transatlantik.
Ağ, haiz olunan ve/yada denetim edilen aktarma merkezleri çevresinde merkezlenen hususi servislerden oluşan küresel bir ağ ile tamamlanan 26 ana hat servisinden oluşacak. Bu da Avrupa’da 14, Orta Doğu’da 4, Asya’da 13 ve Meksika Körfezi’nde bir servis anlamına gelecek.
Ceyda kelimelerin dansını seven bir yazardır. Teknoloji meraklısı olarak yeni trendleri takip eder, gemicilik eğitimi alarak denizlerin derinliklerinde maceralar yaşar. Kitaplardan ilham alır ve yazma tutkusuyla okuyucularını farklı dünyalara götürmeyi hedefler