Alette Maersk, Pasifik Okyanusu’nu geçen düşük karbonlu metanol yakıtla çalışan ilk konteyner gemisi oldu. Bu, denizcilik sektörünün iklim üstündeki tesirini azaltma çabalarında bir dönüm noktası oldu.
Sadece geçen hafta Çin’den Los Angeles Limanı’na ulaşan 350 metrelik (1,148 feet) geminin ABD’de daha çok yeşil yakıt alabileceği bir yer bulunmadığından, dönüş yolculuğu için büyük seviyede petrol bazlı deniz yakıtına bağımlı durumda.
AP Moller-Maersk temsilcileri salı günü düzenlenen vapur isimlendirme etkinliğinde, küresel sera gazlarının ortalama %3’ünü oluşturan sektörün, bilim adamları ve dünya hükümetlerinin iklim değişikliğiyle savaşım için lüzumlu bulunduğunu söylediği hızda karbondan arındırılması için daha çok ve daha ucuz yeşil yakıta ihtiyacı bulunduğunu söylemiş oldu.
Maersk CEO’su Vincent Clerc “Zamanımız sınırı olan” dedi.
Maersk 2040 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedefliyor ve suda beş yeşil metanol gemisi ve siparişte 20 gemisi ile sektörün enerji dönüşümünde önder olarak ortaya çıktı.
Gene de bu, haiz olduğu ve kiraladığı 700 geminin yalnızca bir kısmını temsil ediyor. Yeni gemiler hem de çift yakıtlı, şu demek oluyor ki yeşil metanol oldukca pahalı olduğunda ya da bulunamadığında gerektiğinde fosil yakıtlarla çalışabilecek donanıma haiz.
Yeşil metanol ziraat ve besin atıklarından ya da yenilenebilir elektrik kullanılarak karbondioksit ve hidrojenden üretilebiliyor.
Maersk Ukrayna’da haftalık hizmet başlatıyor
Maersk temsilcileri yakıtın şu anda fosil yakıtlardan iki ila üç kat daha pahalı bulunduğunu ve küresel üretimin şu anda oldukca düşük bir seviyede bulunduğunu deklare etti.
Çinli Goldwind, Maersk’in bu yakıtı yakacak 12 büyük okyanus gemisinden ilki için yeşil metanol tedarikini sağlamış oldu ve teslimatlar 2026’da başlamış olacak.
Sadece potansiyel tedarikçi Orsted, yeşil yakıt pazarının beklenenden daha yavaş geliştiğini söyleyerek Avrupa’da yapım aşamasında olan en büyük e-metanol tesisini inşa etme planlarından vazgeçiyor. E-metanol yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş CO2 ile üretiliyor.
Maersk ek olarak 60 kadar gemiyi daha sıvılaştırılmış biyo-metan da dahil olmak suretiyle yenilenebilir yakıtlarla çalışan çift yakıtlı gemilerle değiştirmeyi planlıyor. Yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş bu düşük emisyonlu yakıt, kimyasal olarak fosil metan ile aynı olduğundan tartışmalı bir mevzu, dolayısıyla herhangi bir sızıntı kuvvetli bir sera gazı açığa çıkarıyor.
Maersk’in gemilerinin bir çok, senelerdir piyasada olan sadece denizcilik yakıtlarının hala ufak bir bölümünü oluşturan alternatif bir yakıt olan biyodizel ile de çalışabiliyor.
Nike NKE.N, Amazon.com AMZN.O, H&M ve Nestle NESN.S şeklinde tanınmış nakliyeciler, üretime yatırım yapmayı haklı çıkarabilecek benimsemeyi teşvik etmek için yeşil yakıtla çalışan teslimatlar mevzusunda Maersk ile ortaklık kurdu.
Nike’ın tedarik zinciri müdürü Venkatesh Alagirisamy, yetkililerin düzenleyicileri ve hükümetleri harekete geçmeye çağırdığı toplantı esnasında “Kimse bunu tek başına yapması imkansız” dedi.
Clerc, Maersk’in ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden, kamyon ve havacılık sektörlerinde olduğu şeklinde yeşil deniz yakıtını teşvik etmek için Enflasyon Azaltma Yasasını kullanmasını istediğini söylemiş oldu.
Maersk ve öteki firmalar CMA CGM, Hapag-Lloyd ve MSC de Internasyonal Denizcilik Örgütü’ne düzenleyici bir çerçeve önerdi. Bu çerçevede, daha düşük maliyetli fosil yakıtları elinde tutarak rekabet pozitif yanları elde eden taşıyıcılara bir “yeşil denge tutarı” uygulanması planlanıyor.
Maersk’in kıdemli ticari sürdürülebilirlik ortağı Saba Takidar, “Oyun alanını eşitlemek için düzenlemelere ve mevzuata ihtiyacımız var. Tüm yakıt ekosisteminin değişmesi gerekiyor” dedi.
Kaynak: Reuters
Editör: Haber Merkezi
Ceyda kelimelerin dansını seven bir yazardır. Teknoloji meraklısı olarak yeni trendleri takip eder, gemicilik eğitimi alarak denizlerin derinliklerinde maceralar yaşar. Kitaplardan ilham alır ve yazma tutkusuyla okuyucularını farklı dünyalara götürmeyi hedefler