Maersk, okyanus rotalarındaki bazı tıkanma noktalarını aşmak için adımlar atıyor ve bugün müşterilerine Panama Kanalı’ndaki potansiyel gecikmelerden kaçınmak için alternatif olarak uygun bir rota için yeni bir yaklaşım sunmaya başlayacağını bildirdi. Panama Kanalı’ndaki transit geçiş sayısının azalmasından meydana gelen aksaklıklarla başa çıkarken nakliyecilere tutarlılık sağlamaya çalışan taşıyıcı bununla beraber öngörülebilir gelecekte gemileri Cenup Afrika’ya izleyeceği yolu göstermeye karar vermişti ve bu da ağ üstünde baskı yaratıyor.
Maersk, bir satın alan tavsiyesinde şu bilgilendirmeyi yapmış oldu:
“Panama Kanalı’nda devam eden su durumunu ve kargo hareketleri üstündeki ihtimaller içinde tesirleri göz önünde bulundurarak, sizi hizmetlerdeki değişikliklerin yanı sıra Maersk’in durumu hafifletmek için neler yapmış olduğu mevzusunda bilgilendirmek istedik. Yükünüzün mümkün olduğunca azca gecikmeyle hareket etmeye devam etmesini sağlamak için Okyanusya ile ABD içinde etkinlik gösteren OC1 hizmetimizde değişim yapıyoruz.”
Maersk’in raporuna nazaran, bu rota için daha ilkin Panama Kanalı’nı kullanan gemiler artık Panama Kanalı’nı atlayacak ve kıstak süresince ortalama 50 mil süresince kargo taşımak için demiryolu kullanan bir “kara köprüsü” kullanacak. Panama Kanalı, ağırlığı ve su çekimini azaltmak için bazı gemilerin konteynırları karadan göndermesini gerektiriyordu, sadece şimdi Panama Kanalı İdaresi’nin günlük geçiş sayısında planlanan daha çok azalmanın ertelendiğini bildirmesine karşın, Maersk bu rota için iki gemili çözüm yaratıyor.
Bu hizmet Avustralya ve Yeni Zelanda’daki limanları ABD Birleşik Devletleri’ndeki Charleston ve Philadelphia’ya bağlıyor. Ortalama 3.000 ila 4.000 TEU kapasiteli minik gemilerin hizmet verdiği bu rota, mesafe sebebiyle Avustralya’nın Sidney kentinden Charleston’a kuzeye doğru 45 gün ve Philadelphia ile Melbourne içinde güneye doğru 38 gün olarak planlanan uzun bir rota.
Yeni kara köprüsü rotasını açıklayan Maersk, “Bu, biri Atlantik diğeri Pasifik olmak suretiyle iki ayrı döngü yaratıyor. Pasifik gemileri Balboa, Panama’dan dönerek Latin ABD ve Şimal ABD’ya giden kargoları bırakacak ve Avustralya ve Yeni Zelanda’ya giden kargoları alacak. Atlantik gemileri ise Manzanillo, Panama’dan dönerek Avustralya ve Yeni Zelanda’ya giden kargoları bırakıp Latin ABD ve Şimal ABD’ya giden kargoları alacaklar” açıklamasında bulunmuş oldu.
MSC, Türk ürünlerini karayolu bağlantısıyla Körfez’e taşıyor
Şimal hattında herhangi bir gecikme beklenmezken, nakliyeciler cenup hattındaki kutular için bazı gecikmeler yaşayabileceği mevzusunda uyarıda bulunuyorlar. Bununla beraber, Panama Kanalı’ndan geçmeye çalışan gemilerin sayısını azaltırken daha iyi bir tutarlılık sağlayacağına ve birincil rotalarda muhtemelen daha büyük gemiler için yer açacağına inanıyorlar.
Panama Kanalı her iki terminalde de transit geçiş için bekleyen 40 rezervasyonlu ve 20 rezervasyonsuz vapur bulunduğunu bildirdi. Rezervasyonu olmayan gemiler için bekleme süresi ortalama 9 ila 10 gün içinde.
Maersk ek olarak kara köprüsü güzergahının kullanımını potansiyel olarak genişletmeyi de düşünüyor. Rota üstünde Okyanusya ve Asya arasındaki mevcut seferlere benzer şekilde, Meksika Körfezi’nden meydana getirilen sevkiyatları OC1 rotasındaki iki döngülü çözüme bağlamaya çalışacaklarını bildirdiler.
Revize edilen rota, Maersk’in ağındaki zorlukları aşmak için attığı birkaç adımdan biri. Alphaliner’ın haberine nazaran taşıyıcı, rakip taşıyıcılar Ocean Network Express ve Wan Hai’den yeni inşa edilen iki gemiyi kiralamak şeklinde alışılmadık bir adım da attı. Yeni inşa edilen ONE Focus (15.000 TEU) Seaspan’a ilişik ve ONE ile meydana getirilen uzun vadeli bir anlaşmanın parçasıyken, gene yeni inşa edilen Wan Hai A12 ise 13.100 TEU kapasiteye haiz. Alphaliner, Maersk’in bu iki gemiyi Uzak Doğu ile ABD’nin Batı Kıyısı arasındaki rotalar üstündeki baskıyı hafifletmek için kullandığını bildirdi.
Ceyda kelimelerin dansını seven bir yazardır. Teknoloji meraklısı olarak yeni trendleri takip eder, gemicilik eğitimi alarak denizlerin derinliklerinde maceralar yaşar. Kitaplardan ilham alır ve yazma tutkusuyla okuyucularını farklı dünyalara götürmeyi hedefler