HOPAPORT Genel Müdürü Meriç Burçin Özer katılmış olduğu bir toplumsal medya söyleşisinde sektörün yönetici konumundaki kurumlara seslenerek “ İşletme hakkı ile devredilen limanların mevcut işletme süreleri uzatılsın” dedi.
HOPAPORT Genel Müdürü Meriç Burçin Özer katılmış olduğu bir toplumsal medya söyleşisinde Sektörün yönetici konumundaki kurumlara seslenerek “İşletme hakkı ile devredilen limanların, yaptıkları milyon dolarlara varan yatırımlarından dolayı mevcut işletme sürelerinin uzatılması ülke limancılığımızın ülkemizin büyüyen dış ticaretine paralel olarak rekabet enerjisini koruması açısından elzem ve dirimsel duruma gelmiştir” dedi.
Ordu İl’inde gösterilen Bölgesel Karadeniz Iktisat Gazetesinin Youtebe üstünden sürdürdüğü söyleşilerin bu defaki konuğu HOPAPORT Genel Müdürü Meriç Burçin Özer oldu. Karadeniz Iktisat haber koordinatörü Halil Yılmazer’in sorularını yanıtlayan Özer, 30 yıllığına işletme hakkını devraldıkları Hopa Limanı’na 24 senelik süre içinde milyon dolarlara varan alt ve üst yapı yatırımları yaptıklarını, atıl duran Tahıl Terminalini bugün tam kapasite ile çalışır hale getirdiklerini, aynı şekilde çimento terminalini sıfırdan başlayarak 5 silo kurduklarını ve şu an çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Ek olarak Tank terminaline topyekün yenilediklerini ve son sistem yangın söndürme sistemini kurduklarını, LPG Terminalinin hizmete hazır bulunduğunu, kapalı yatay depolar yaptıklarını ifade ederek “Bağlı olduğumuz kurumların bizlerden istedikleri tüm şartları gelirimizin üstünde harcamalar yaparak harfiyen yerine getirdik. Bizlerin ve hepimiz benzer biçimde İşletme hakkı devredilen limanlar kestikleri her faturadan kazanç oranı adı altında ilgili kurumlara ödemeler yaparak yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz.
Teknoloji, yeşil liman ve öteki sürdürülebilirlik gelişmelerin de limanlarda devasa yükseklikte tutarlarda yatırıma ihtiyacı doğurduğunu vurgulayan Özer, “sadece kullanım sözleşmelerinin süresinin dolmasına azca bir süre kalmasının bu yatırımların önünde büyük bir engel bulunduğunu söylemiş oldu”.
Özer, “Türkiye’de faaliyette olan oldukca sayıda hususi liman işletmemizin kullanım sözleşmelerinin kalan süreleri kısaldı. Hopa Limanı’nı örnek vermek gerekirse kullanım süresinin 6 yıla kadar düşen liman tesislerimiz de bulunuyor. Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli olarak da kabul edeceğimiz bu kullanım sözleşmelerine baktığımızda kullanım süresi kısalan oldukca sayıdaki liman işletmesinin ülkemizin gereksinim duyduğu liman yatırımlarını yapabilmesi ve kalan süresi içinde bu yatırımlarının karşılığını alabilmesi maalesef mümkün değildir. Bundan dolayı da limanlarımızın mevcut kullanım sözleşmelerinin tersanelerimize yada özgür bölgelere benzer şekilde bugünden uzatılmasının önünde herhangi bir engelin olmadığı da görülüyor.
“Tersanelere ve özgür bölgelere verilen destek yatırımları hızlandırdı”
Özer, “geçmişte tersanelerde ve özgür bölgelerde işletme sürelerinin uzatıldığını ve bu sayede yatırımların hızlandığını vurgulayarak, benzer desteğin limanlılara da verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
HOPAPORT Genel Müdürü Meriç Burçin Özer mevzuyla ilgili şu açıklamayı yapmış oldu: “Tersanelerimiz de limanlarımıza benzer şekilde birer kıyı tesisi olarak 49 senelik kullanım sözleşmelerine haiz. 2013 senesinde tersanelerimizin kalan kira sürelerinin bitmesine 18 yıl kala kullanım sözleşmeleri TBMM’de meydana getirilen bir düzenleme ile tekrardan 49 yıla çıkarıldı. Bu destek tersanelerimizin geleceklerini daha iyi görmesine, daha iyi plan yapmasına ve kredi saygınlıklarının artırmasına imkân sağlamış oldu. Böylelikle ortaya çıkan bu yeni avantajlarla beraber Türkiye’deki tersane yatırımları da süratli bir halde arttı. Tuzla’dan sonrasında Yalova-Altınova bölgesinde kümelenen tersanecilik sektörünün bugünkü başarı göstermiş ihracat performansının arkasında o dönem verilen bu desteğin oldukca büyük bir oranı var.
Şimdi hepimiz de adaletli bir değerlendirme bekliyoruz. Bugüne dek meydana getirilen tüm yatırımlardan sonrasında, son 2 senedir Pandemi koşullarından negatif etkilendik. Tamamı göz önüne alınarak biz HOPAPORT olarak ve bizim benzer biçimde olan onlarca limanın mevcut işletme sürelerinin uzatılmasını beklemekte bizlerin en naturel hakkıdır diye düşünüyorum. Bu mevzuda alınacak kararlar bizim önümüzü görmemize niçin olacak ve yatırım ve projelerimize yeni bir şevkle başlamamıza niçin olacaktır. Bundan da gene karlı çıkacak Ülkemiz ekonomisi olacaktır diye düşünüyorum. Tedarik zincirinde halkanın sekteye uğramaması, istihdam potansiyelinin artarak devam etmesi bu şekilde bir kararla limanlarımızı pozitif etkilenecektir” dedi.
Bir saate yakın devam eden söyleşide Bölgesel sektör problemlerine da değinen Özer, Karadeniz’de bulunan Samsun-Trabzon-Rize ve Hopa limanlarının birbirleriyle rekabet içinde olmadığını, aslolan rekabetlerinin Karadeniz’e kıyısı olan Ülkelerin limanları ile yaptıklarını ifade ederek, “önümüzdeki süreçte Karadeniz Limanlarının oluşturacağı toplam potansiyeli daha da artırma adına girişimlerde bulunmanın önemine” değinerek “Bu gün HOPAPORT’ta dâhil olmak suretiyle bu limanlarımız gerçek işlem potansiyellerinin %30-40’larını kullanmaktadırlar. Bizim gayemiz 2022 yılından itibaren bu oranı %50’lerin üstüne çıkartmak ve bunun için güç birliği yapılacak projeler ardında koşmamızdır. Her birimizin kendine özgü satın alan ve işlem potansiyeli vardır, mühim olan işlem ve ürün çeşitliliğini artıracak projeleri çeşitlendirmek, proje kargo yüklerine ev sahipliği yapmak önümüzde duran alternatif işlerdir.
Tüm bu hedeflere yetişme anlamında dünyanın neresinde olursa olsun bölge limanları fuarlara katılarak, ziyaretlerde bulunarak Karadeniz’in önemini anlatmaktır. Bu yapılmıyor değil, yapılıyor fakat potansiyelimizi artırmada kafi olmuyor. Yeni yol haritaları çizmenin zamanı gelmiştir.” diye konuştu.
Yoğun ilgi gören Söyleşi çeşitli mevzularında konuşulması peşinden bitti.
Yaşamsal AKBAŞ – HOPA/LOJİPORT
Bilge Tekin ; uzun yıllardır kelimelerle dans etmiş deneyimli bir yazardır. Teknolojiyi yakından takip ederken, gemicilik eğitimi alarak denizlerin sırlarını keşfetmiş ve bu maceralardan büyük tecrübeler kazanmıştır. Kitaplardan ilham alan Bilge Tekin; yazma tutkusuyla okuyucularını farklı dünyalara götürmeyi amaçlar. Yılların verdiği birikimle, her bir kelimeyi özenle seçer ve okuyucularının kalplerine dokunmayı hedefler.