Merkezi Florida’da bulunan, dünyanın en lüks gemilerine haiz Virgin Voyages’te 3rd (third) Officer (Zabit) olarak vazife icra eden Kaptan Hande İpek Yamanel, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Denizcilik Fakültesi mezunu. Yolcu gemisine çıkan ilk iki Türk hanım kaptandan önde gelen Yamanel, “Kruvaziyer sektöründe sayımız giderek artıyor. Ümit ederim genç denizcilere güzel bir örnek oluruz” diyor.
Royal Caribbean Grubu’na ilişkin Celebrity Cruises’de 1st (First) Officer olan Kaptan İrem Düzdaban, kimyasal tankerlerde çalıştıktan sonrasında geçen yıl kruvaziyer sektörüne adım attı. Gene DEÜ Denizcilik Fakültesi Mezunu olan Düzdaban, “Türk hanımı fazlaca yetenekli. Öteki gemilerde gördüğünüz sarı saçlı, renkli gözlü, havalı kaptanlardan hiçbir eksiğimiz yok” şeklinde konuşuyor.
“Hanım kaptanlarımızla gurur duyuyoruz”
Her iki hanım kaptan ile bir araya gelen İMEAK Deniz Tecim Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Kendileriyle seyahate çıktığımız kruvaziyer yolculuklarında tanıştık. Hakikaten fazlaca mühim bir şey yapıyorlar. Koskoca gemileri limana yanaştırıp, limandan kaldırıyorlar. En zor vardiya olan 4 -8 vardiyasında vazife yapıyorlar. Dünya denizlerinde ülkemizin elçileri oluyorlar. Bu genç hanım kaptanlarımız bana nazaran çağımızın Sadun Boroları, Halikarnas Balıkçıları. Yaptıkları işle, yaptıkları paylaşımlarla birçok gence örnek oluyorlar. Onlarla gurur duyuyoruz” dedi.
Video ile tanıtım
Kapt. Hande İpek Yamanel, “Beni babam denizciliğe yönlendirdi. Stajımı konteyner gemilerinde yaptım. Çalışmaya konteyner gemilerinde başladım. Pandemide hepimiz evlerine kapanırken, biz açık denizlerde çalışmaya devam ettik. Daha ilkin kruvaziyer gemileriyle ilgili bilgim yoktu. Yük gemisinden ayrıldıktan sonrasında karada çalışmaya karar vermişken, kruvaziyer firmalarına başvurdum. Dönüş yapmayacaklar diye düşünüyordum. Başvurudan üç ay sonrasında haber geldi. Görüşmelerden sonrasında 2021’de işe başladım. 2.5 senedir kruvaziyer gemilerinde çalışıyorum. Bizlerden ilkin hanım zabit yoktu yolcu gemilerinde. Yolu açmış olduk. İrem’i de bu sektöre çağrı ettim. Bizlerden sonrasında hanım kaptan da hanım başmühendis de artmaya başladı” dedi.
Kruvaziyer gemilerinin bambaşka bir dünya olduğuna değinen Yamanel, yük gemisinde 20 şahıs ile çalışırken, yolcu gemilerinde 5 bin kişinin sorumluluğunu taşıdıklarını belirtiyor. Açtıkları pencereden yeni insanların girmesini arzuladıklarını vurgulayan Yamanel, şunları söylüyor: “Linkedln’de işyerimizi güncelleyince sorular gelmeye başladı. Okuyanlar, mezunlar, bayanlar, erkekler bizi sual yağmuruna tuttu. Birilerine iyi mi destek olabiliriz diye düşündük. Kruvaziyer gemilerindeki iş imkanlarını anlatmaya çalıştık. Tatildeyken İrem sordu, ben cevap verdim. Çektiğimiz videoyu toplumsal medyada paylaştık. Videomuzu fazlaca şahıs izledi. Denizcilik sektörü fazlaca büyük yelpaze. Lise öğrencilerinden yazan fazlaca oluyor. “Abla ben seni görüyorum. Örnek alıyorum” diyorlar. “Ben de üniversitede bu kısmı yazacağım, teşekkür ederim” dedikleri süre, inanılmaz şekilde mutlu oluyorum ve “Ben teşekkür ediyorum” diyorum. “Bir şeyler değişiyor, bizlere yol açılıyor” diye düşünmeleri fazlaca güzel. Ümit ederim gençlere güzel örnek oluruz”.
Denizcilikte, “Sen kadınsın, dur bakalım” yaklaşımının hep önlerinde engel bulunduğunu dile getiren Yamanel, “Genç denizciler kendilerinin başkalarına frenlemesine izin vermesinler. Denizcilik fazlaca süratli gelişen bir sektör. İngilizcenin haricinde İtalyanca, İspanyolca öğrenebilirler” diyor.
Yamanel, sektörde maaşın şirketlere nazaran değiştiğini, 4 bin dolardan 7 bin dolara kadar farklılaşan bir ücret yelpazesi bulunduğunu belirtiyor.
“Denizcilik dinamik fakat kruvaziyer sektörü fazlaca daha dinamik”
Kariyerine deniz taşımacılığının en zor alanlarından olan kimyasal tankerlerde emek vererek süregelen Kaptan İrem Düzdaban, “Zoru başarmayı severim. Tabuları yıkmak adına yeri geldiği süre en ağır yükü sırtlandık. Şimal denizlerinde seyreden bir tankerde çalışmak asla kolay değildi. Bir de adam egemen bir dünyada hanımdan komut almaktan hoşlanmayan bir personel var” diye konuşuyor.
Kruvaziyer sektöründe çalışmak için CV’sini gönderip gözünü kapadığını belirten Düzdaban, “Üç kruvaziyer operatörüne başvurdum. Üçü de dönüş yaptılar. Tankerden indikten 7,5 ay sonrasında kruvaziyer gemisine bindim. Dışarıdan pembe şeklinde görünüyor fakat fazlaca zor bir sektör. Fakat yapamayacağımız bir iş değildi. Bildiklerimizi unutup birçok şeyi tekrardan öğrendik. Bu gemilerde son teknoloji var. Fazlaca yönlü bir insan olmanız, devamlı yeni şeyler öğrenmeniz gerekiyor. Denizcilik dinamik fakat kruvaziyer sektörü fazlaca daha dinamik. Aynı gemiye gitseniz bile devamlı bir şeyler değişiyor. Zorlandığımız oluyor fakat mutlu olduğumuz şeyler daha fazlaca” diyor.
İşe girişle ilgili tüyo veren Düzdaban, “İnsanlar birinin adını öne koyarak işe girdiğimizi sanıyorlar. “Sen kimi tanıyordun?” diye yazan da var. Kimseyi tanımadığımıza kimseyi inandıramıyoruz. Mühim olan CV’nizin dolu olması” şeklinde konuşuyor.
Kaptan İrem Düzdaban, gençlere şu önerilerde bulunuyor: “Yurtdışında bir firmada emek harcamayı gözünüzde büyütmeyin. Fark edilmek fazlaca güzel. İnsanı mutlu ediyor. Türk hanımı, Türk insanı yetenekli. Hiçbir eksiğimiz yok, öteki gemilerde gördüğünüz sarı saçlı, renkli gözlü, havalı officerden. Risk almak lazım. En büyük hayalim gençlerin “İrem diye biri var. O bizlere yardım eder” diyecekleri bir konuma gelmek”.
Antalya için hedef yeni rekorlara imza atmak
“Kruvaziyer endüstrisinde reklam fazlaca mühim”
Kaptan İrem Düzdaban, “Kargo gemisinde çalışırken, Hindistancevizi suyu içilen, gemiden alışveriş için yüzerek karaya çıkılan Karayipler’de olmayı düşünüp hayal kuruyordum. İlk Cenup ABD’daki Aruba Adası’na ayak bastım. İnsan kendini acayip hissediyor. Haritalarda konumunuzu açıp dünyanın diğeri ucunda olduğunuzu görüyorsunuz. Bikininizi giyip denizde yüzebiliyorsunuz. Zaman içinde yolcular da bizi tanıyor. Gelip fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Kruvaziyer endüstrisinde reklam fazlaca mühim. Biz firmanın reklamını yapıyoruz, şirket da bizim reklamımızı yapıyor” diyor. Kaptan Hande İpek Yamanel ise, “İlk şoku Bahamalar’da yaşadım. Su hakkaten cam berraklığında. Fakat denizin havadan daha sıcak olabileceğini düşünememiştim” diye konu alıyor. Gemide yolcuların kaptan ve zabitlerle tanışmak istediğini belirten Yamanel, “Türk yolcu var ise bilhassa sizinle tanışmak istiyorlar. Onlar için köprü üstü turu yapıyoruz. Yolcular Türkiye’de kültürel turu ve gece yaşamını fazlaca merak ediyorlar” diyor.
Yolcu ve personelin Türkiye hakkında ne düşündüğü sorumuza Kaptan İrem Düzdaban, “Türkiye’yi fazlaca seviyorlar. Bilhassa ülkemizi ucuz buluyorlar. İstanbul için Akdeniz turu satın alanlar fazlaca. Benim şirketim Bodrum’a gitti. Hepimiz fazlaca sevmiş oldu. Kuşadası’nı beğeniyorlar. İzmir’in birazcık daha reklamı artırıp, makyaj yapması gerekiyor. Ülkemize daha fazlaca gezgin gelmesi için, tur firmaları kruvaziyer firmaları ile daha çok ortak girişimde bulunmalı” yanıtını veriyor.
Editör: Haber Merkezi
Meryem yazmayı ve içerik üretmeyi seven bir yazardır. Teknolojiyi takip eder, gemicilik eğitimi almış ve denizlerdeki maceralarla büyümüştür. Kitaplar okur, yazma tutkusuyla okuyucularına farklı dünyaları sunar.