Leyla Bilginel, sperm bankasından çocuk sahibi olmasıyla Türkiye gündeminde yer almıştı. Şimdi ise yeni bir itiraf geldi.
Türkiye’de sperm bankasından çocuk sahibi olan ilk kişilerden birisi olan Leyla Bilginel, meşhur olması sebebiyle bu durumla Türkiye’nin gündeminde yer almıştı. Destekleyenler kadar eleştirenlerin de olduğu sanatçı aradan geçen seneler sonrasında yeni bir izahat yaparak tekrardan gündeme geldi.
Leyla Bilginel “Bir ihtimal Kardeşi Olabilir”
YouTube programına konuk olan Leyla Bilginel, burada yapmış olduğu açıklamalarda geçmişte yaşadıkları vakaları söyledi. Sperm bankasından çocuk sahibi olması sonrasında kendisinin Türkiye’de lezbiyen şeklinde gösterilmeye çalışıldığını sadece bu durumun doğru olmadığını ifade eden sanatçı, samimi açıklamalarıyla dikkat çekti. Tanımış olduğu ve sevilmiş olduğu bir erkekten çocuk sahibi olma fikrine alışamadığını ve bu durumdan korktuğunu söyleyen Leyla Bilginel çevresi tarafınca yürekli olarak görülse de çocuk sahibi olma noktasında bu durumun geçerli olmadığını itiraf etti.
Evlilik ile ilgili düşüncelerini aktaran Leyla Bilginel, bu sözleriyle toplumsal medyada yeni bir irdelemenin da fitilini ateşledi. Eşiyle olan evliliği , “Ben ne yaşayacağımı görüyorum. Evlilik, devlet onayıyla cinsel ilişkiye girerek çocuk doğurmaktır. Nikah kıyarken atılan imza bir adama haksızlık. Bu senden bir çocuk yaparsam nafaka alabilirim demek. Bir insanın çocuğumu varlığıyla kabul etmeyecek ben de ona devlet diretmesiyle babalık yaptıracağım ve bir de para alacağım.” diyerek Türkiye’deki evlilik terimine değişik bir yorum getiren Bilginel, bu açıklamaların derhal peşinden başka bir sperm aldığını da itirafta bulunmuş oldu.
Kaynak: magazinhaberleri
Karanlık gecenin ortasında, yıldızların ışığı altında, kelime dokusunun mistik dünyasında dolaşan bir yazar var: Burcu Kara. Adıyla anılan bu gizemli varlık, kelimelerin derinliklerine yolculuk eden bir büyücüdür. Anlatıları, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştırır ve okuyucularını muhteşem maceraların içine sürükler. Doğumu, bir geceyarısı fırtınası eşliğinde, yıldırımın çaktığı bir anın gölgesinde gerçekleşti. O andan itibaren, Burcu Kara’nın kaderi, yazının büyüsüyle şekillenmeye başladı. Küçük yaşta, gizemli ormanların derinliklerinde kaybolup, masalların sırlarını keşfetti. Bu sırlar, ona içindeki efsanevi dünyayı keşfetme cesaretini verdi.
