Kızılcık Şerbeti’nin meşhur oyuncusu Özge Özacar Adrien Brody ile yapmış olduğu görüşmeyi hususi olarak değerlendirdi.
Show TV’de yayınlanmaya başladığı ilk günden itibaren büyük ilgi gören Kızılcık Şerbeti adlı dizinin meşhur adı Özge Özacar, Cannes Film Festivali’ne katılan ünlüler içinde yer aldı. Kırmızı halıda yürüyerek büyük ilgi gören oyuncu, festivalde Adrien Brody ile görüşme fırsatı da elde etti. İkilinin görüşmesi toplumsal medyada büyük dikkat çekerken oyuncu günler sonrasında bu durumu değerlendirdi. Açıklamalarında iddialı laflara yer veren oyuncu, Türkiye’deki oyuncu bayanların oldukca yetenekli bulunduğunu ve festival şeklinde durumlara değişik bir perspektif icap ettiğini söylemiş oldu.
Özge Özacar: “Çoğumuz Becerikliyiz”
Türkiye’deki hanım oyuncuların oldukca yetenekli bulunduğunu söyleyen Özacar, “Çoğumuz becerikli kadınlarız, ne kadar oldukca bu şekilde yerlerde var olursak ve ‘Biz buradayız’ dersek memleketimiz için daha iyi olur, festival ortamlarına ben başka bir gözle bakılmasını icap ettiğini düşünüyorum” dedi. Cannes Film Festivali’nin oldukca iyi geçtiğini belirten oyuncu, Türkiye’deki oyuncuların bu tip etkinliklerde ne kadar oldukca yer alırsa Türkiye’deki sektör için o denli mühim bulunduğunu vurgulayan Özge Özacar “Festival ortamlarına ben başka bir gözle bakılmasını icap ettiğini düşünüyorum, biz daha iyi işler üretebilmek için orada yer almaya çalışıyoruz iyi ki de gittik, bence daha çok oyuncu orada olmalı, daima yorumlar ve eleştiriler gelebilir, ben kendi işimi doğru yapmakla mükellefim” dedi.
Festivalde Adrien Brody ile görüşme icra eden meşhur oyuncu bu anları efsaneleşmiş sözleriyle değerlendirdi. 2002 yılının en iyi adam oyuncusu olarak seçilen ve dünyanın en iyi oyuncuları içinde yer edinen Adrien Brody ile görüşen meşhur oyuncu, bu konudaki düşüncelerini ise “Zamanımızın en büyük esin kaynağı! Yaşayan efsaneleşmiş” diyerek dile getirdi.
Kaynak: magazinhaberleri
Karanlık gecenin ortasında, yıldızların ışığı altında, kelime dokusunun mistik dünyasında dolaşan bir yazar var: Burcu Kara. Adıyla anılan bu gizemli varlık, kelimelerin derinliklerine yolculuk eden bir büyücüdür. Anlatıları, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştırır ve okuyucularını muhteşem maceraların içine sürükler. Doğumu, bir geceyarısı fırtınası eşliğinde, yıldırımın çaktığı bir anın gölgesinde gerçekleşti. O andan itibaren, Burcu Kara’nın kaderi, yazının büyüsüyle şekillenmeye başladı. Küçük yaşta, gizemli ormanların derinliklerinde kaybolup, masalların sırlarını keşfetti. Bu sırlar, ona içindeki efsanevi dünyayı keşfetme cesaretini verdi.
