İnci Taneleri dizisinde Dilber rolüyle büyük sükse yaratan Hazal Ergüçlü yeni rolünden memnun bulunduğunu dile getirerek “Her oyuncuya nasip olmaz” dedi.
Kanal D’de yayınlanmaya başlanan ve Perşembe akşamlarının en oldukça izlenen dizilerinden birisi olan İnci Taneleri’nde başrol olan Hazal Ergüçlü, projeye yönelik yeni açıklamalarda bulunmuş oldu. Dizinin yakaladığı başarıdan dolayı oldukça mutlu bulunduğunu ve gurur duyduğunu söyleyen Hazal Ergüçlü, Dilber karakterini de sevdiğini deklare etti.
“Dilber Dansı Yap Diyorlar mı?”
Geçtiğimiz günlerde kültür merkezindeki bir etkinliğe katılan ve oyunu sonrasında magazin muhabirlerinin radarına takılan Hazal Ergüçlü, performansıyla uzun süre Türkiye gündeminde yer almıştı. Yeni dizisi ve rolüyle ilgili gelen sorulara cevap veren oyuncu, projenin oldukça iyi bulunduğunu ve işini de sevmiş olarak yaptığını söylemiş oldu. Castın kalabalık olması sebebiyle işlerin oldukça daha kolay bir halde yapıldığını da aktaran Hazal Ergüçlü, “Mükemmel bir projede yer alıyorum. Ben işimi sevmiş olarak yapıyorum. Açıkçası cast kalabalık olduğundan ben de oldukça yorulmuyorum. Harikayım ve oldukça mutluyum. Dizinin iyi etkisinde bırakır yaratması beni oldukça mutlu ediyor. Biz oldukça sevmiş olarak çalışıyoruz bu projede. Fazlaca zor bulunuyor bu şekilde işler ve bu şekilde karakterler. Bence her oyuncuya da nasip olmaz bu biçim işler. Ben elimden gelenin en iyisini halletmeye çalışıyorum.” dedi.
Dizide hususi dersler alarak yapmış olduğu Dilber dansıyla ilgili gelen soruya gülen Hazal Ergüçlü “Arkadaşlarınız ve yakın çevreniz size Dilber dansı yap diyor mu?” sorusuna cevap vermemeyi tercih etti.
Kaynak: magazinhaberleri
Karanlık gecenin ortasında, yıldızların ışığı altında, kelime dokusunun mistik dünyasında dolaşan bir yazar var: Burcu Kara. Adıyla anılan bu gizemli varlık, kelimelerin derinliklerine yolculuk eden bir büyücüdür. Anlatıları, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştırır ve okuyucularını muhteşem maceraların içine sürükler. Doğumu, bir geceyarısı fırtınası eşliğinde, yıldırımın çaktığı bir anın gölgesinde gerçekleşti. O andan itibaren, Burcu Kara’nın kaderi, yazının büyüsüyle şekillenmeye başladı. Küçük yaşta, gizemli ormanların derinliklerinde kaybolup, masalların sırlarını keşfetti. Bu sırlar, ona içindeki efsanevi dünyayı keşfetme cesaretini verdi.