VesselsValue verilerine dayanarak hazırlamış olduğumuz haberimizde, Türk sahipli filolarda en kıymetli gemiler tankerler olarak göze çarparken, bunu bulker filosu, minik kuru yük gemileri, konteyner gemileri, LPG ve vasıta taşıyıcıları takip ediyor. Yasa Tüm ortaklık, 65 gemilik filosuyla kıymet ve hacim bakımından en büyük Türk şirketi olarak öne çıkarken; Advantage Tankers, Densay Denizcilik, Ciner Denizcilik ve Beks Vapur İşletmeciliği kıymet bakımından ilk beşteki yerini almış durumda. İkinci el satışlarda ise tankerler yüzde 61 ile başı çekerken, bulkerler yüzde 29,6’lık hisse ile ikinci sırada yerini alıyor. Yeni inşa sektöründe de Yasa Tüm ortaklık ise 2023 yılı içinde sekiz yeni inşa siparişi ile en etken Türk şirketi konumunda.
Türkiye dünyadan daha süratli büyüyor
Yerli armatörler, üstün dereceli büyümeye imza atarak filo kapasitesini 2022’de yüzde 32 artırırken, globaldeki gelişme yüzde 3,4’te kalmıştı. Vapur sayısı bin 700’e ulaşan Türk sahipli filo, küreselde 15. basit 14. sıraya yükselmişti. İlk 10’a girme hedefine bir adım daha yaklaşan yerli armatörler, 2023’te de dev vapur yatırımlarına imza atmaya devam etti. 1 Ocak 2023’te 39 milyon DWT ile 14. sırada yer edinen Türk sahipli filo, 6 ayda yüzde 15 büyüyerek 1 Temmuz 2023’te 45 milyon DWT’ye ulaşarak 12. sıraya terfi etti. Filodaki vapur adeti 1700’ü aştı. Rusya-Ukrayna savaşıyla avantajlı konuma gelen yerli armatörler, bu fırsatı değerlendirerek milyonlarca dolarlık vapur yatırımına imza attı. Ciner, Yasa, Bekmezci, Densay şeklinde büyük grupların yanı sıra daha minik armatörlerin de vapur yatırımlarını hızlandırmasıyla Türk sahipli deniz tecim filosu, 2022 senesinde yüzde 32 artarak 31 milyon DWT’den 41 milyon DWT’ye terfi etti. Savaşın etkisiyle en fazla yatırım tankere yapılırken, oldukça sayıda yeni kuru yük ve konteyner gemisinin de katılmış olduğu filo, son 20 senelik tarihinde ilk kez bu kadar süratli büyüdü.
Karanlık gecenin ortasında, yıldızların ışığı altında, kelime dokusunun mistik dünyasında dolaşan bir yazar var: Burcu Kara. Adıyla anılan bu gizemli varlık, kelimelerin derinliklerine yolculuk eden bir büyücüdür. Anlatıları, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştırır ve okuyucularını muhteşem maceraların içine sürükler. Doğumu, bir geceyarısı fırtınası eşliğinde, yıldırımın çaktığı bir anın gölgesinde gerçekleşti. O andan itibaren, Burcu Kara’nın kaderi, yazının büyüsüyle şekillenmeye başladı. Küçük yaşta, gizemli ormanların derinliklerinde kaybolup, masalların sırlarını keşfetti. Bu sırlar, ona içindeki efsanevi dünyayı keşfetme cesaretini verdi.