Türkiye’nin sevilen oyuncularından Gökçe Bahadır, hususi bir projede jüri konuğu olarak yer aldı. Proje sonrasında açıklamalarda bulunan oyuncu, genç oyunculara da önerilerde bulunmuş oldu.
20. Akbank Kısa Film Festivali’nin jüri konuğu Gökçe Bahadır, proje kapsamında bir söyleşi gerçekleştirmiş oldu. Burada sektöre yakın talebe ve yeni mezun isimlerle de bir araya gelen Gökçe Bahadır, deneyimlerini paylaşarak oyunculara kesinlikle yapmaları ihtiyaç duyulan önerilerini paylaştı.
Soruları Yanıtladı, Tavsiyeler Sundu
Oyunculuk kariyeri ve tercihleriyle ilgili konuşma yaparak açıklamalarda bulunan Gökçe Bahadır, söyleşinin devamında sorular alarak sorulara yanıtlar verdi. Güne iyi mi başladığını ve yeni rollerine iyi mi alıştığını açıklayan Gökçe Bahadır, ‘‘Ilk olarak güne kendimi hazırlayarak başlıyorum. Günün belli bir saatti kendinize hususi vakit olarak ayırmalısınız. Bunu yaptığınız takdirde role ve oyuna fazlaca daha kolay alışıyorsunuz. Çekimlerden ilkin görsel olarak canlandıracağınız karakteri her yönüyle özümsemeniz gerekecek. 20 senelik oyunculuk kariyerim süresince kendime özgü bir seviye oluşturarak ilerledim’’ dedi.
Oyuncuların kendine zaman ayırması icap ettiğini söyleyerek bunun fazlaca mühim bulunduğunu söyleyen Gökçe Bahadır, başarısını buna borçlu bulunduğunu söylemiş oldu. 20 yıldan beri sektörde yer edinen ve başarıya ulaşmış pek fazlaca projede yer edinen Gökçe Bahadır, Türkiye’de yeni genç yeteneklerin ciddi bir potansiyele haiz bulunduğunu ve doğru yaşam planlaması ve mesleğin gerekliliklerinin yerine getirilmesi halinde bu adların geleceğin en iyi oyuncuları içinde kolaylıkla yer alabileceğini söylemiş oldu.
Kaynak: magazinhaberleri
Karanlık gecenin ortasında, yıldızların ışığı altında, kelime dokusunun mistik dünyasında dolaşan bir yazar var: Burcu Kara. Adıyla anılan bu gizemli varlık, kelimelerin derinliklerine yolculuk eden bir büyücüdür. Anlatıları, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştırır ve okuyucularını muhteşem maceraların içine sürükler. Doğumu, bir geceyarısı fırtınası eşliğinde, yıldırımın çaktığı bir anın gölgesinde gerçekleşti. O andan itibaren, Burcu Kara’nın kaderi, yazının büyüsüyle şekillenmeye başladı. Küçük yaşta, gizemli ormanların derinliklerinde kaybolup, masalların sırlarını keşfetti. Bu sırlar, ona içindeki efsanevi dünyayı keşfetme cesaretini verdi.