Elif Atikol, kurduğu Atikol Yachting şirketi bünyesindeki ortalama 22 metrelik Elifim 11 teknesiyle, yurt içi ve yurtdışından gelen müşterilerine mavi sularda dinlence deneyimi sunuyor. 2017 yılı Ağustos ayında denize indirilen 4 yolcu kabinli tekneyle haftalık ya da aylık turların yanı sıra günübirlik ya da günbatımı seyri gezileri de gerçekleştiriyor.
Bugün yurtiçi ve yurtdışında 100’ün üstünde acente ile çalıştığını belirten Elif Atikol, “Amatör Denizci ehliyetine sahibim. 24 metreye kadar tüm tekneleri kullanabiliyorum. Güçle data birleşince her zorun üstesinden geliyorsunuz. Bu belgeye haiz devletimizde fazlaca fazla hanım yok. Olsa da adam egemen bir sektörde devam edebilmek oldukça zor” diyor. Kendisiyle geride bıraktığımız sezonu ve yeni yıl projelerini konuştuk…
Sizi birazcık tanıyabilir miyiz?
Babamın mesleği gereği atama ile gitmiş oldukları Çanakkale’de doğdum sadece Ankara’da büyüdüm. Eğitim hayatımın büyük çoğunluğunu Ankara’da geçirdim. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Kısmı mezunuyum. Uzun seneler bir kamu bankasının dış işlemler bölümünde dış tecim (ihracat – ithalat) yöneticiliği ve ondan sonra çeşitli bölümlerinde gene yönetici pozisyonunda çalıştım. Hayallerimi gerçekleştirmek için işimden ayrıldım.
Hayaliniz neydi?
Denizlerde olmak… Ilkin Atikol Yachting şirketimizi kurduk. Teknemiz Elifim 11, 2017’de suya indi ve çalıştığımız acenteler günden güne arttı. Şu an yurt içi ve yurt dışı 100’ün üstünde acente ile çalışıyoruz. Tercih edilen rotalar çoğu zaman Gökova ve Hisarönü körfezleri koylarının yanı sıra; Yunan adaları, Yediadalar – İngiliz Limanı ve Fethiye – Göcek güzergâhları oluyor.
Haftalık ya da aylık mavi yolculukların yanı sıra günübirlik yada günbatımı seyri için düzenlediğimiz turlarımız da oluyor. Misafirlerimiz çoğu zaman yurt dışından; ABD başta olmak suretiyle, İtalya, İngiltere, Hollanda, Almanya’dan geliyorlar. Bu da ülkemizin güzellikleri ile onları tanıştırmak, Türk mutfağının lezzetini sunmak için bizlere olanak tanıyor.
Peki, denize olan ilginiz nereden geliyor?
Bence herhangi bir şeye ilgi, ilk başta yaradılıştan geliyor. Hemen sonra aile, çevre, olanaklar, merak sizi bu ilginize yönlendiriyor. Çanakkale’de doğmam, çoğu zaman deniz taşıtları görmem, annemin ve babamın motosikletlerine binip balık tutmaya gitmeleri ve tuttukları balıkları eve getirdiğindeki mutluluğum sanıyorum ilk atılan tohumlar oldu.
Gene çocukluğumda okuduğum Jules Verne’in 80 Günde Devri Evren’i, Fogg ve Passepartout’nun deniz üstündeki maceraları, Hemingway’in İhtiyar Adam ve Deniz’i, Sadun Boro’nun Pupa Yelken’i ilk hayallerimi şekillendirdi ve mavi sularla olan bağlarımı kuvvetlendirdi. Bunun yanı sıra çocukluk sonrası hayatımı Ankara’da geçirmem deniz sporlarından uzak kalmama sebep oldu. Bugün o yıllara dönebilsem yelken sporu ile ilgilenmek arzu ederdim.
Elifim 11 teknesi ortalama 22 metre uzunlukta. Peki kullanmak zor olmuyor mu?
Amatör Denizci ehliyetine sahibim. 24 metreye kadar tüm tekneleri kullanabiliyorum. Teknik data ve pratiğini edindiğinizde kullanmak zor olmuyor. Doğal destek ekibiniz de fazlaca mühim. Güçle data birleşince her zorun üstesinden geliyorsunuz. Bu belgeye haiz devletimizde fazlaca fazla hanım yok. Olsa da adam egemen bir sektörde devam edebilmek oldukça zor. Her işte olduğu şeklinde bizim işimizin de zor ve keyifli yanları var. Sadece insan odaklı çalışırsanız günün sonundaki size yansıyan mutluluk ve insanları her türlü stresten arındırmak, dost edinmek sonsuz keyif veriyor.
Tekneyle dinlence, otelde konaklamaktan daha mı pahalıya geliyor?
Tekne tatili, otelde konaklama seçeneğine bakılırsa daha değişik ve özgür bir alternatif. Aileler ve gruplar için, bir arada konaklamak ve yiyecekleri beraber yapmak yada ortak yiyecek malzemeleri almak daha ekonomik bir seçenek olabilir. Şundan dolayı teknede bilhassa aşçınız var ise ki, Elifim 11’de bu imkân mevcut; extra ücret ödemeden siz ne isterseniz pişirir. Ek olarak, mavi seyahat esnasında yüzme, dalış, sörf, kano, tabiat yürüyüşü ve balık tutma vb. etkinlikleri yapabileceğiniz şeklinde, rotanıza yakın bulunan lokasyonlarda antik kent gezileri de düzenleyebilirsiniz.
Bir mavi seyahat tatilinde, yalnız sevdiğiniz ve beraber zaman geçirmekten keyif aldığınız kişiler ile birlikte olmuş olursunuz. Gene teknede dinlence yapıyorsanız, fazlaca fazla elbise ve elbise taşımanıza gerek kalmamıştır. Bu, sizi büyük bavullar hazırlama zahmetinden kurtarmış olur. Tüm bu tarz şeyleri göz önüne aldığınızda mavi seyahat tatilleri, otelde konaklama seçeneğine bakılırsa daha ekonomik olabilir.
Mavi Tur yolculuğu süresince, plaja yada değişik mekanlara girişte yada çeşitli su sporları aktivitelerini deneyimlerken extra ücretler ödemek zorunda kalmazsınız. Burada fiyat – yarar analizi yaptığınızda gördüğünüz şeklinde ücretler başlangıçta kulağa fazla bile gelse yarattığı konfor alanının ve aktivite fazlalığını göz önüne aldığımızda tekne tatili otel tatiline kıyasla oldukça avantajlı konuma oturuyor.
Bodrum’da kaç tur teknesi var?
Net bilmemekle beraber, 500’ün üstünde seyahat teknesi limanda bağlı diye düşünüyorum.
Bodrum Cup yolculuğunuz iyi mi başladı? Sizi seneye yarışlarda görebilecek miyiz?
Bodrum Cup öykümüz kıymetli dostumuz, eşimin ODTÜ’den arkadaşı Erman Aras’ın daveti ile başladı. Bu müthiş organizasyonda olmak, sevmiş olarak yaptığımız işi sürem sonunun bir ödülü olarak gördüğümüz Bodrum Cup ile taçlandırmak bizi son aşama mutlu ediyor.
Ek olarak, günlük yaşamda bir araya gelemeyecek olan grupları, çeşitli sektör yöneticilerini konuk olarak ağırlamak ve gene söylediğim şeklinde kalıcı dostlar edinmek fazlaca keyifli. Bu tadı 6 senedir yaşıyoruz. Yarışmak da son aşama keyifli sadece biz en iyi yaptığımız şeyi hayata geçirmeye çaba edeceğiz, konuk ağırlayacağız.
İş ve aile yaşamı dengesini iyi mi kuruyorsunuz?
Çalışan ve kariyer meydana getiren bir bayan olmak, eş olmak, anne olmak, kişi olmak, iyi bir dost olmak, iyi bir evlat olmak vs. tüm bunların yerine getirebilmek kolay olmuyor doğal ve zamana ihtiyacınız oluyor. Dolayısıyla zamanı programlamayı otomatikman öğreniyorsunuz.
Ilk olarak kendiniz ile uzlaşmanız gerekiyor, günün ilk cümlesi “Sakin ol” oluyor. Hemen sonra önceliklerinizi belirliyorsunuz, tüm bu tarz şeyleri hayata geçirmek için de esnek olmanız gerekiyor. Günün sonunda bakmışsınız +,- 5 fire ile her şey oluyor. Şu demek oluyor ki başarıyorsunuz.
Ek olarak yaşamın genel akışı içinde duyguların unutulmaması gerektiğine inanırım. Başarı, mantık ve duygu dengesi ile gelir. Hususi hayatınız ne kadar doyurucu ve dengeli ise, iş hayatınız o aşama yükselişle ilerler. Eğer talihli iseniz ve karşınıza beraber hayal kurabileceğiniz ve gerçekleştirmek için beraber hareket edeceğiniz, kimi zaman aynı bahçede oynayabileceğiniz (yaşınız kaç olursa olsun) beraber gülüp ağlayabileceğiniz, sizi anlayan ve sizin de onu anlayabildiğiniz bir şahıs çıkar.
İşte o süre evlilik sonucu almazsınız esasen ruhen evlisinizdir ve geriye prosedürleri uygulamak kalır. Eşimle bu şekilde evlendik. Bir de kızımız var. Engin bir yaşamı olsun diye adını Deniz koyduk. Viyana Konservatuarı’nda keman üstüne master eğitimine devam ediyor.
Kaynak: Milliyet
Denizcilik tutkusuyla yaşayan bir yazardır. Denizcilik okulundan mezun olduktan sonra kaptanlık unvanını elde etmiştir. Denizlerin derinliklerine olan tutkusu, onu sadece denizde değil, kelimelerin okyanusunda da yolculuğa çıkarmıştır. Okumayı ve yazmayı bir yaşam tarzı haline getirmiştir.
Denizgündem haber portalında yazarlık yaparak denizcilikle ilgili gelişmeleri ve deniz hayatının derinliklerindeki hikayeleri okuyucularıyla paylaşmaktadır. Kalemiyle denizdeki yaşamı ve denizciliğin inceliklerini aktarmaktadır.